1. Hafta: Allah’ı Niçin Göremiyoruz?


Allah’ı Niçin Göremiyoruz?

“Eğer Allah varsa, O’nu neden göremiyoruz?”
Bu soru, tarih boyunca pek çok insanın zihnini kurcalamış, kalbini meşgul etmiştir. Aynı soru, bir gün İmam-ı Azam Hazretleri’ne de sorulur…


📷 [Buraya, İmam-ı Azam’ı temsilen çizilmiş bir tasvir ya da klasik bir medrese ortamı resmi yerleştirilebilir]

Bir Kadeh Sütle Başlayan Sohbet

İnançsız bir adam, İmam-ı Azam’a şu soruyu yöneltir:

“Allah varsa neden O’nu göremiyoruz?”

İmam-ı Azam, sorunun ciddiyetine rağmen tebessüm eder:

“Önce bize biraz süt versinler de sohbetimiz tatlansın.”

Adam şaşkındır ama sütler gelir. O zamanlar süt, pekmezle tatlandırılır. Adam sütünü içmeye başlar, İmam-ı Azam ikinci kaşık pekmezi uzatır:

“Buyurun, biraz daha tatlandırın.”

Adam itiraz eder: “Gerek yok, ben zaten karıştırdım. Pekmezlidir.”

İmam tekrar eder:

“İnanmam. Pekmezi göster, gözümle göreyim.”

Adam kızgın:

“Pekmez görünmez ki! Ama dilim tadını anlar.”

İşte o an, İmam-ı Azam gülümseyerek der ki:

“Sorunun cevabını kendin verdin…”


📷 [Buraya “süt ve pekmez” temalı bir fotoğraf veya illüstrasyon eklenebilir. Cam bardakta pekmezli süt olabilir.]

Görememek Yokluğu Göstermez

İmam-ı Azam şöyle açıklar:

“Sütün içindeki pekmezi, yağı göremiyorsun ama tadıyorsun. Aynı şekilde Allah da gözle değil, kalple, akılla, eserleriyle bilinir. Maddi değil, manevi gözle anlaşılır.”


Peki Neden Göremiyoruz?

a) Görme Kapasitemiz Sınırlıdır

İnsanın gözleri her şeyi görmeye muktedir değildir. Bakterileri, virüsleri, hatta evrenin tamamını göremeyiz. Görme bir “kuşatma” işidir. Ama göz bu kuşatmayı yapamaz.

📖 Kur’an-ı Kerim – En’âm 6/103:

“Gözler O’nu göremez, ama O bütün gözleri görür.”


b) Benzeri Olmayanı Göz Tanıyamaz

Görme ve tanıma, karşıtlıkla mümkündür. Sıcağı soğukla, ışığı karanlıkla biliriz. Fakat Allah’ın benzeri veya zıddı yoktur. O’nun gibi hiçbir varlık olmadığı için, insan gözünün tanıyabileceği bir formda değildir.

📜 İbrahim Hakkı Hazretleri:

“Bulunmaz Rabbimin zıddı ve niddi, misli âlemde; münezzehtir suretten, mukaddestir her halde.”


c) Varlığın Ta Kendisi Olduğu İçin Gizlidir

Allah’ın varlığı o kadar geniş, sürekli ve kapsayıcıdır ki, tıpkı her yeri saran bir ışık gibi, gafletle bakan gözler O’nu fark edemez. Güneş gökyüzünü tamamen kaplasa onu seçemezdik; çünkü her yer gündüz olurdu. Aynı şekilde, Allah da hayatın her anında, her hücresinde vardır ama alışan gözler O’nu göremez hâle gelir.

Doğa Manzarası

d) Bu Bir İmtihan

Bu dünya bir sınavdır. Eğer herkes Allah’ı açıkça görseydi, inanç bir tercih değil, mecburiyet olurdu. İnananla inanmayanın farkı kalmazdı. Allah, kudretiyle ve eserleriyle gözlerimize görünür, ama zatıyla gizlidir. Çünkü imtihanın gereği budur.

“Öğretmen, sınavda cevapları gösterirse imtihanın anlamı kalır mı?”


Son Söz:

Pekmezli sütü gözünle değil, dilinle anlarsın.
Allah’ı da gözünle değil, kalbinle ve aklınla tanırsın.
Çünkü O her yerdedir, ama gözle değil, gönülle görülür…


📷 [Son görsel önerisi: Kalbe düşen bir ışık huzmesi, dua eden bir insan silueti veya gece göğüne bakan biri.]


İstersen bu içeriğe uygun görselleri seçebilir ya da sana özel önerilerde bulunabilirim. Bir de yazıyı sayfa yapısına göre (örneğin “giriş – açıklama – örnekler – sonuç” gibi) bloklara ayırarak WordPress’te kolayca düzenlenebilir hâle getirebilirim. Yardımcı olmamı ister misin?